Gelelim ikinci sobeye... Bu sobe konusu biraz derin...Hayat muhasebesi yapmaya sevkettin beni Burcu'cuğum :)
Sobe konusu, nefesimi kesecek anlar...
3 bölümde sorular var, hemen cevaplıyorum efendim...
1.) Kaç tanesinin gerçek olacağını gelecek yıllarda göreceğimiz nefesimi kesecek anlar listem :
Şimdi şööyyyle bir iç geçirdim bunu düşününce :) ben çok hayalperestimdir. Yaz yaz bitmez, kur kur bitmez yahu :) Bi de her şey de buraya yazılmaz ki ;) Neyse başlıyoruz.
*Öyle bir an olsun ki, tam da hayal ettiğim gibi, masallardaki gibi, dilediğim gibi, nefesim kesilsin ve bu an sonsuza kadar sürsün.. Ama bu nedir bilmiyorum, neyle ilgilidir, ne sonucunda olur hiçbir fikrim yok :) Ama mutluluktan nefesim kesilsin yani :)
*Denizi olan bir şehirde kocaman, bahçeli (bahçesinde her tür yeşillik ve çiçek olan ve bir bölümünde de mutlaka papatyalar olan), şehir gürültüsünden ve stresinden uzak, bahçesinde dostlarla , en sevdiklerimle; yaz akşamları miss gibi hanımeli kokuları eşliğinde, şen sohbetler edilen ve kahkahalar atılan, geceleri yıldızlarla başbaşa kalabileceğin kadar huzurlu, sabahları güneşi kucaklamak istercesine neşeli bir evim olsun.
Kocamaann bir mutfağı olsun ve bir bölümü de mutfak laboratuvarı ve yemek kitaplarımla başbaşa kalabileceğim gibi olsun :) Diğer tüm odaların hayali de aklımda ama çok uzun sürecek o zaman :)
*Mesleğimi seviyorum ama başka bişey yapmak istiyorum ben. O şeyin ne olduğunu tam olarak bulamadım :) Bir mekanım olsun. İçeri girince miss gibi çikolata koksun, ortalıkta asık suratlı, hayat kaygısında değil de, işini çok seven çalışanlar dolaşsın. Ama orada müzik de olsun. Huzurlu bir mekan olsun, hoş sohbetler edilsin.
*Kızımın sağlıklı ve çok mutlu, sorunsuz , huzurlu bir hayatı olsun. Onunla ilgili hep doğru ve isabetli kararlar alayım. Onu çok iyi yerlerde görmek isterim.
*İstediğim zaman dünyanın herhangi ve merak ettiğim bir ülkesine gidebilecek kadar bol vaktim ve imkanım olsun.
*Bir kitabım olsun istiyorum. Yemek kitabı olabilir, öykü kitabı olabilir, her şey olabilir.. Yeter ki beni yansıtsın.. Bu kitap için Nihat Odabaşı veya Zeynel Abidin beyefendilere fotoğraflarımı çektireyim ve makyajımı Corci ya da Ebru Gündeş'in makyözü Aysel Hanım yapsın :))
*Bir sergi açmak istiyorum. Şimdiye kadar yaptığım, topladığım, atmaya kıyamadığım bir sürü şeyin sergisi :)
*Bir gün geriye dönüp baktığımda hiçbirşeyden pişman olmamak istiyorum. Hayatta hep doğru kararlar vereyim kendim ve sevdiklerim için ve dimdik ayakta durayım.
*Sağlık, mutluluk, huzur ve şans hep benim ve sevdiklerimin yanında olsun.
*Sezen Aksu ile tanışmak ve bunun da ötesinde onunla oturup sohbet etmek isterim. Aslında tanışmaya can attığım bir sürü ünlü var.
*Alton Brown ile tanışmak isterim, ona hayranım. Ben de onun gibi bir yemek programı yapmak isterdim. Ya da Rachael Ray gibi. Bu insanlar yemek programı yapıyor ve müthiş eğleniyorlar, bir sürü de yer geziyorlar.
*Sevdiklerime sürprizler yapma ve onların dileklerini gerçekleştirme imkanım olsun isterim.
*Belçika'da bir çikolata fabrikası var ve oraya turistik gezi düzenleniyor, bir günlük de kurs veriliyor. Oraya gitmek isterim.
*Direksiyon fobimi yenmek isterim.
*Kaygısız, rahat bir ruh halini yaşam felsefesi olarak belirlemek isterim.
*Etrafımda hep iyi insanlar olsun. Riyakarlar, yalancılar, kötüler benden uzak olsun isterim.
Bu listeye daha pek çok şey ekleyebilirim... Ama onlar da içimde kalsın ve okuyanlar da sıkılmasın :)
Çok hoştu ya, bunları yazmak... :)
2.) Hemen yapabileceğim halde yapmayı neden beklediğimi bilmediğim nefesimi kesecek anlar listem :
*Plates ve spor diyeceğim hemen.
*Pastacılık kursu
*Fotoğrafçılık kursu
*Çalmayı yarıda bıraktığım udumla tekrar çalışmak ve yine artık devam etmediğim müzik kursuma ve koroya geri dönmek.
*Yağlıboya çalışmaya devam etmek.
*Zamanımı daha iyi planlayabilmek.
3.) Bir daha dünyaya gelsem ve seçme şansım olsa...
Hmmm... Burası ilginç.. Ben yine ben olmak isterdim. Ama daha farklı imkanlara sahip olmak ve bazı kararlarımı tekrar gözden geçirip, farklı kararlar alıp, aceleci davranmazdım.
Ben şimdi kimleri sobelesem...Adaşım Eda, Ayşe'ciğim, Tijen... Sobeee :)
Cumartesi, Şubat 02, 2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Edacım keşke biraz daha yazsaydın inanki sıkılmadan merakla okudum seni...
Aysel hanım bana da makyaj yapsın, acaba makyajla Ebru Gündes gibi kaşlarım olur mu dersin? :) Her halde o an benim de nefesim kesilirdi..:)
Canim sobeyi hazirda bekliyordum, seve seve kabul ettim! Cok tesekkurler..Cevaplamak için sabırsızlanıyorum...seni biraz daha yakından tanıdıgım ıcın de memnun oldum..sevgilerle
Eda'cığım,
Ben çoook uzun zamandır ebe-sobeli oyunlara katılmadım. Şimdi buna evet desem öncekilere ayıp olur. Beni affeder misin? (Şans konusunda da katılıyorum, öyle güzel şeyler bulabiliyorum ki pazarlarda!)
Ayşe'ciğim
Canım çok sağol. Senin kıtalar arası mesafede ne kadar yoğun olduğunu biliyor, ama bir o kadar da cevaplarını merak ediyordum.Hoşnut kaldığına çok sevindim.
Kaşlar konusuna gelince, Aysel Hanım'ın eli sana değse, zaten var olan o güzellik, milleti çatlatır be güzelim :)Senin o şirine hallerine kimse erişemez..Kocaman sevgiler..
Tijen'cim
Ne kadar ilkelisin, saygı duyuyorum.Tabi ki hiç katılmadıysan, öncekiler alınacaktır. Ben olsam ben de alınırdım :) Kocaman sevgiler, ince düşünceli Tijen'cim..
Adaşım canım benim bana günde 60 80 mim geliyor da, kimseyi yazmadım seni yazsam olmaz birtanem diğer dostlara ayıp ederim. Ne olur beni yanlış anlama :( Layık görmene sevindim, okumak yazmaktan daha güzelmiş hem :)
Öperim Adaş
Eda'cım buldum ben buldum neden Ankara'da yaşamadığımı:)) nefesini kesecek denizli şehirde buluşacağız muhtemelen :P Ama o sergiyi açacak olursan nerde olsan gelirim :)) Ayrıca aynen uzaklardaki ikizim gibisin ve ben hep iyi ki blog açmışım da böylesi aynı payda dostlar edinmişim diye seviniyorum
Sevgiler can-ı gönülden ;)
Yorum Gönder