Hani vardı ya, Türkçe dilbilgisi dersinde...İsmin -i hali, -e hali, -de,-den,yalın hali...Öğrencilik yıllarımda en sevdiğim dersti Türkçe...
Niye bu girişi yaptık, insanın da çeşitli halleri vardır değil mi...Mesela ev hali, iş hali, sosyal hayat ya da dışarıdaki hali...Belki herkes için geçerli olmayabilir ama genelde böyledir.
Örneğin iş hayatındaki ben ile sosyal hayattaki ben farklıdır. Yakın arkadaşlarımla ilişkilerim farklı, iş arkadaşlarımla farklıdır.İş yerinde farklı, dışarıda farklı giyinirim. Bunun gibi şeyler işte...
Mesela geçen yaz Cunda'da bir restoranda yemek yerken, masadakiler Metin Uca geldi dediler, dönüp arkama baktım ve çok şaşırdım. Kendisini hep takım elbise ve kısa saçla görmeye alıştığım için, liselileri andıran giyimi, hafif uzun saçları ve salaş hali ile çok şirindi...
Tabi buradan insanları tanıma konusuna giriş yapabiliriz. Bence kimse kimseyi tam anlamıyla tanıyamaz. Tam tanıdım derken yanılırsın. Çok iyi anlaştığım insanlarla ev arkadaşlığı yapıp feci şekilde hayal kırıklığına uğradığım olmuştur...
Ya da potansiyelleri ile beni şaşırtan insanlar...Siz şaşırır mısınız? Derler ki, çok fazla şaşırmayan insanların hayata dair hiç bir umutları, heyecanları yoktur, durup orda bir düşünmek lazım...
Ama hayat bu işte, ne zaman, nerede, ne yaşayacağımızı bilmiyoruz. İçimizde en kontrollü olanlarımız bile gün geliyor, kendini kaybedebiliyor. Hep bir sürpriz var, hazırlıklı olmak gerek her şeye... Son cümlede saçmaladığımı farkettim :) Sürprize insan nasıl hazırlıklı olabilir!!!
Bir de insanların yalın halleri vardır. İşte en sevdiğim hal :) Benim yalın halimi kimse bilmez mesela...Gün boyu aklımdan neler geçer, gece yatarken ne düşünür, sabah ne ile uyanırım...En çok ne beni ne sevindirir, neler coşturur, dilim ne söyler aklım ne düşünür, günün en sevdiğim saatleri gecelerde müzik eşliğinde camdan dşarıyı seyrederken aklımdan geçenleri, ya da birbirinden bomba cin fikirlerimi :)
Şuna çok seviniyorum ki, iyi ki düşüncelerimizi okuyan bir şey henüz icat edilmedi :)
Evet insanların yalın halleri hep kendilerinde saklı ama auraları etrafındakilere ipucu veriyor bence...Görebilene...
Umarım kimse tanıdığını zannettikleri insanlar konusunda hayal kırıklığı yaşamaz...Bilirsiniz kırıklar tamir de edilse asla eskisi gibi olmaz!!!
Bu yazı tarif girme tembelliği içerisindeyken, ne yazsam acaba çıkmazında oluşturulmuş bir doğaçlamadır arkadaşlar...
Bu arada bir demet fesleğendeki tüm yazılar doğaçlamadır, asla önceden planlanmaz...İçimden geldiği gibi öylesine...Düzeltme ihtiyacı bile duymam.O zaman doğal olmuyor...
Az önce kısa mesafe dışarıya çıktım. Hava çok güzel, içim kıpır kıpır, mutlu oldum.
Kenan Doğulu dinliyorum şu an :
-Bugünüm sensiz geçti...
Cehennemde bir asırdı sanki...
Herkese mutlu günler...
Pazar, Aralık 30, 2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
sana her halinle mutlu yıllar diliyorum.Sevgiler...
2008’in mutluluk, sağlık, başarı, bol kazanç ve mis kokulu yemekler getirmesi dileğiyle. İyi yıllar...
Gostei muito desse post e seu blog é muito interessante, vou passar por aqui sempre =) Depois dá uma passada lá no meu site, que é sobre o CresceNet, espero que goste. O endereço dele é http://www.provedorcrescenet.com . Um abraço.
Yazını okurken yalın halime bir gittim bir geldim velhasıl pek sevdim :))
Aslı'cığım
canım çok sağol,sana da mutlu yıllar, sevgiler
Selen'ciğim
Amiinnn...Şirine'cik tüm güzellikler yeni yılda seninle olsun,sevgiler
Burcişşş
Hep diyorum ya, ben aynı sen, sen aynı ben...Yoksa biz ikiz miyiz :))
Sevgiler
Yorum Gönder