Salı, Haziran 30, 2009

Set Dose / Muz Mücveri...


Uzun bir aradan sonra herkese merhaba..

İyiyim ve buralardayım merak edenlere çok teşekkürler :) Yine bir 20 lik diş hikayesi ve başka hikayeler geçirdim, şu an çok iyiyim..

Böyle uzun aralardan sonraki geri dönüşlerde, karşınıza çok iyi ya da özel tariflerle çıkmak zorundaymışım gibi hissediyorum kendimi :)

Dünya mutfaklarından bir tarifle karşınızdayım ..

Hint mutfağı.. Orjinal ismi Set Dose..

Bu tarifi bana, benim için çokk kıymetli, bilgi küpü bir arkadaşım verdi.. Yayınlamamı da özellikle kendisi istedi, zira paylaşmayı çok seven biridir.. Kısaca o bitanedir ve iyi ki var..

Önce tarifin orjinalini vermek istiyorum :

2 fincan pirinç

2 adet oldukça yumuşamış muz

tarçın

kızartma yağı

pirinci 7-8 saat suda bekletiyoruz

blenderde önce un ufak ediyoruz tuz buz olsun hiç parça kalmasın

daha sonra muzları blendera atıp karıştırmaya devam ediyoruz.

bu karışımı sıcak bir yerde akşamdan üstünü kapatıp fermentasyona bırakıyoruz bir güzel fışırdıyor.

sonra tavada yağı kızdırıp kaşıkla aynen yağa mücver misali pişiriyoruz..

Ben bu şekil de denedim güzel oldu, ama biraz Türk usulüne çevirdim güya kendimce :) Tarif sahibinin izniyle ;

1 muz

1 çay bardağı pirinç unu

1 çay bardağı yoğurt

1 yemek kaşığı bal

hepsi blenderdan geçirildi, ve krep gibi pişirildi.. Bu arada önemli hatırlatma muzlar iyice kararmış ve lezzetli olmalı..

Ben üzerine yine çok değerli bir arkadaşımın hediye ettiği beyaz kiraz reçelini dökerek servis yaptım.. Deneyenlere afiyetler olsun.. Hayatınızdan böyle özel insanlar eksik olmasın..

Çarşamba, Haziran 24, 2009

Makyaj sırlarınız mim dalgası :)

Iraz 'cım nefis bir mim dalgası başlatmış ve bizlere uçurmuş. Zaten fesleğen de bu mimlerle kokoş bir blog olup çıktı.. :)
İşte özenle hazırlanmış sorular ve benim verdiğim cevaplar :

1. İlk kez makyaj yapmaya kaç yaşındayken başladın?
Lisedeyken başladım ama küçükken çok süslü teyzelerimi hayran hayran izler, taktik kaparmışım.. Hatta bir gün bir tanesi makyaj yaparken " sıra onda değil bundaydı " demişim de hepsi kopmuşlar :))

2. Aldığın ilk makyaj malzemesi neydi ve hangi markaydı?
İlk zamanlar pek almazdım. Yurt dışından kuzenim getirirdi hep.. Ama ilk aldığım Elizabeth Arden marka bir pata krem vardı-ki nefisti, malesef artık gelmiyormuş bize..

3. Makyaj senin için günlük basit bir rutin mi yoksa hastalık mı?
Yüzüme uygulama açısından belki değil ama malzeme alma ve trend takip etme açısından hastalık malesef :)

4. Karşılaştığın her güzel makyaj malzemesini çılgınca arzuluyor musun?
Evett.. Beğendiysem mutlaka alırım ama kolay da beğenmem bu arada ;)

5. Hiç MAC kullandın mı? Kullandıysan "işte bu en harika ürünü!" diyebileceğin tek bir ürün söyle bana?
Mac kapısından girdiğim an zaten modum değişiyor.. Büyülü bir yer orası.. Prep+Prime face harika..

6. Her genç kızın favori bir siyah göz kalemi vardır. Senin favori göz kaleminin markası ve rengi?
Mac smolder

7. Vazgeçemediğin, elinin altında en az 3-4 tane bulundurduğun favori rimelinin markası?
Lancome fatale.. Just make up ve Iraz keşfiyle :) bunun yanı sıra hafif olsun istersem mac Plush Lash mascara..

8. Makyaj alışverişini en çok hangi mağazadan (Tekin Acar vb.)/ web sitesinden (Strawberry vb.) yapıyorsun?
Mağaza olarak Tekin Acar, Mac, Douglas, Sephora.. Telefonla elimin ulaştığı yerlerden de alırım.. Netten en çok strawberryden alıyorum, kolay ve güvenli. Love make up da Iraz sayesinde tanıştıklarımdandır.

9. Makyaj malzemelerini nerde saklıyorsun?
Sırf bu amaçla bir sürü fütüristik tasarımlar alıp yine değiştiriyorum :) O kadar çoklar ki, onlar için iyi bir seçim yapabildiğimi düşünmüyorum.
Kendim tasarlayıp yaptırsam daha iyi olacak aslında.. Gerçek şu ki, tam teşkilatlı ürünler satılmıyor piyasada.. Kendi hayal gücünüze ve yerinize kalmış..
Serin bir odada ayırdığım bir dolapta plastik 4 tane 5er çekmeceli kutulardalar.. Çekmecelerdeler.. Kısaca her yerdeler :)

10. Makyaj alışverişlerine aylık ne kadarlık bir bütçe ayırıyorsun?
Hesap kitap işlerinden çok anlamadığım için bütçe falan yapmam. Ama sınırı da aşmam.. Mac te kendimi kaybederim sadece o kadar. Dengelemeye çalışırım kısaca.. Net bir fiyatım yok.

11. Severek takip ettiğin bir yerli ve bir yabancı blogu yazar mısın?
Yerli bloglardan ilk Makyaj Çantam ı tanıdım, Onun sayesinde de Just make up ı.. İkisi de vazgeçilmezim oldular ben de ayıramayacağım onları..
Temptalia da ara sıra bakarım ama yerli arkadaşlarımı daha çok okuyorum :)

12. Yerli makyaj markalarından favorin hangisi?
Yerli markadan tercih etmezdim pek ama, Golden rose ürünlerinin kalitesi beni çok şaşırttı.. 3 - 5 ürünü var elimde, ve güzel gerçekten..

13. Hangi göz makyaj temizleyiciyi kullanıyorsun?
Lancome bifacil genelde..

14. Hangi makyaj çıkarıcıyı kullanıyorsun?
Lancome eau micellaire douceur kullandım iyiydi.. Nars skin ürünleri de fena değil..

15. Ten ve göz rengin?
Açık buğday ten ve ela göz..

16. "Onsuz yapamam!" dediğin kozmetik markası?
Bu soruya 2 yıl önce Lancome derdim ama şimdi Mac diyeceğim ve Body Shop..

17. Klasik bir soru: Makyaj çantana sadece 3 şey koymaya hakkın olsa neler alırdın?
Transparan pudra, allık ve gloss

18. Far bazı, makyaj bazı gibi ürünler kullanıyor musun? Kullanıyorsan, hangi markalar? Kullanmıyorsan, neden?
Ne far bazı ne de makyaj bazı kullanıyorum. Ama profesyonel bir makyaj yaptığı zaman birisi yüzüme, bunlar hoşuma gidiyor. Neden, çünkü doğal görüntü hoşuma gidiyor.
Ama far bazı kullanmaya başlayacağım sanırım..

19. Bu mim dalgasını hangi bloglara göndereceksin? :)
Irazcım yazacak kişi kalmış mı ben bilemedim :) Ama bu yazıyı sonuna kadar okumuş ve cevaplamak isteyen herkese bu mim dalgasını gönderiyorum..

Pazar, Haziran 21, 2009

Adaçaylı Tavuk

Annemin ısrarlarıyla denenmiş bir yemektir.. Yoksa ben bu bitkiyi içmeyi tercih ederim :)
Malzemeler :
10 tavuk kanadı
1 yemek kaşığı toz ada çayı
1 yemek kaşığı tereyağ
Biraz zeytin yağ ve tuz
Sarımsak
İsteğe bağlı biber salça ve yoğurt

Kanatları yağ, adaçayı, tuz, sarımsak ile harmanlayalım.
Tavada biraz tereyağ ve likit yağ kızdırıp kanatları sıralayalım. Kapak kapatarak ve alt üst çevirerek ocakta pişirelim.
Afiyet olsun..

Çarşamba, Haziran 17, 2009

MİM lendimmm.. :)

Ebvata'cım beni mimlemiş.. Keyifle soruları cevaplıyorum..

1. Kullandığınız parfümün markası nedir ?
Ultraviolet..
2- Kullandığınız kremin markası nedir ?

Yani yüz kremi olarak algıladım ben.. Body Shop kullanıyorum.
3- Şu an okuduğunuz kitabın adı nedir ?

Binbir Gece Masalları Seçmeler..


4- En son aldığınız 3 ürünün adı ?

En son kendime cicili bicili bir sürü renkli kalem aldım simli falan yazan..

Parfümümü yeniledim

Bir de yazlık elbise aldım

5- En çok sevdiğiniz 3 dizi film nedir ?

En başta müptelasıydım ama artık yok sanırım.. Scrubs.

Ah bu dizi de çok güzel.. Desperate Housewives.

Uğur Yücel kalitesi ile.. Canım Ailem


Bu arada dizi demişken şunun da altını çizmeden geçemeyeceğim..

Bazı insanlar var ki, durup dururken, kendilerine fikirleri sorulmadan " ay ben dizi falan izlemem, akşamları tv.yi hiç açmam, klasik müzik dinlerim" falan gibi cümleler kurarlar. Bu tip insanlara sadece gülüyorum. Farklı olduğunu GÖSTERMEK için bu çaba niye...

Çoğu da oturur izler hani, çok şahit olmuşluğum vardır..Bırakın farklı olduğunuzu siz başkalarına değil, başkaları size söylesin..Yaşadığınız ülkenin ve değerlerinizin kıymetini unutmadan dizi de izleyin, operaya da gidin :)

Ben de şimdiii Derya'yı, çok yoğun şu sıralar biliyorum ama Iraz'ı ve Banu'yu mimliyorum eğer kabul ederlerse sevinirim..

Pazartesi, Haziran 15, 2009

Kek Macerası 2 / Mısır unlu, irmikli, çilekli kek


Aşağılarda verdiğim çilekli smoothie tarifi vardı ya.. Ondan bir bardak artmıştı, dökmeye kıyamamış dolaba kaldırmıştım. Ne yapsam, nasıl değerlendirsem diye düşünürken, önce sorbe yapmak fikri geçti içimden..

Sonra dedim ki, kim uğraşacak şimdi, buzluktan çıkar kazı- karıştır, bunu defalarca defalarca.. Hiç çekemeyeceğim şu durumda..
Ama dökmek te olmaz, zira israfa karşıyım..

E kek yapayım bari dedim.. Tüm malzemeleri hazırladım, yumurtaları kırdım.. Aaa ne göreyim.. Un bitmiş.. Bir bloggerın evinde un biter mi.. Biter işte, bak bitmiş.. :) Şu tarifte de şeker bitmişti hatırlarsanız..
Ama bu bitmeler iyi oluyor..
Hani bir kapı kapandığında başka bir kapı açılırmış ya, o misal ben çok farklı dokulu bir kek elde ettim yine.. :)
E nolucak şimdi.. Aklıma bir cin fikir geldi.. Çıkardım dolaptan mısır ununu.. Hay aksi, yarım bardak eksik kaldı..
Oldu olacak, saçmala iyice.. O yarım bardağı da irmikle tamamla :)
Tarif vermeye gerek var mı..
2 su bardağı mısır unu
Yarım su bardağı irmik
1 su bardağı artmış smoothie
Gerisi klasik
2 yumurta
Yarım su bardağı toz şeker (esası 1 ben böyle yaptım)
Bardağın dibinde zeytinyağı (esası 1 su bardağı)
1 yemek kaşığı çilek reçeli
Evet sonuç.. bence çok iyi..

Cumartesi, Haziran 13, 2009

Japon Pazarı...


Şu an beni dışarıdan görseniz, delirmiş herhalde dersiniz :)
Ama benim, kendimde sevdiğim bir özellik bu.. Küçük şeylerle mutlu olabilme becerisi..
Çocukluktan da hiç vazgeçmeye niyetim yok. Ruhum öyle, ne yapayım..
Japon pazarı adlı blogu biliyorsunuzdur.. Siparişlerim dün geldi.. Bu sitenin sahibeleri 2 zarif kız kardeş..

Bunları taaa Japonya'dan buraya kadar taşımış, gayet özenli, düzenli bir şekilde paketlemiş, kızım ve benim için zarif hediyeler bile düşünmüş.. Ve ve.. çok duygulandım, benim sabun köpüğü sevdiğim ayrıntısını blogumda gizlenen yerlerde görüp, havalara uçtuğum bir sürpriz yapmış..
Bu arada, bugün şanslı günüm galiba.. Kardeşim de tabanca şeklinde, köpükler püskürten bir alet almış :)

Ne diyeyim, çok teşekkür ederim.. Bazı kelimeler var ki, hissettiğin mutluluğu taşıyamaz, yetmez..

Ben de öyleyim şu an..

Zaten sabrına hayran kaldım.. Mailleşmelerimizde sorduğum sorular, istediğim şeyler için yaptığım tarifler, hatta abartıp fotoğraflarla tarif etmeye çalışmam falan filan, çok şekerdi verdiğin cevaplar :)

Blog dünyasını ve bu dünya sayesinde edindiğim dostluklar için minnettarım..
Ben artık müdaviminizim kızlar.. Sipariş eylemlerim devam edecek :) Kurtuluş yok benden size..
Evet sayın okuyucu, alışveriş yapmak istersen Japonya'dan tıkla lütfen...

Cuma, Haziran 12, 2009

Fırın Patates, Izgara Pirzola

Patatesi yağda hiç kızartmıyorum kaç yıldır..
Kalın dilimleyip nam-ı diğer elma dilim, tuz, zeytinyağı ve kekikle iyice harmanlayıp, fırında pişiriyorum..
Tepsiye pişirme kağıdı ile, max. derecede 30- 40 dk.yeterlidir..


Yanında ise minik bir diş sarımsak, zeytinyağı, biberiye ve tuz ile dolapta bir müdddet bekletilmiş tavukları yine hiç yağ eklemeden ızgara tavada önlü arkalı pişirip servis yapabilirsiniz.. Derisini pişirmeden önce değil, yemeden hemen önce çıkarmanızı tavsiye ederim.. Ve benim gibi üşenmeyip, biraz dövebilirsiniz de pirzolayı.. :)
Afiyet olsun..

Papatya gibisin beyaz ve ince :)



Bitti.. Sonunda bitti, şarj olma vakti gelmek üzere..

Beni seven insanlar, çok sevdiğimi bildikleri bu taşımakta zorlandığım papatyalarla, ve daha pek çok güzel çiçekler ve iyi dileklerle gelmişlerdi..

Sevilmek güzel şey..

Teşekkürler..

Çarşamba, Haziran 10, 2009

Sana sevdam kolay kolay bitmez mor renk :)


Yaşar esintileri ile süslü başlığımla yazıya başlarken, beni eskiden beri tanıyanlar çok iyi bilir o buğulu sese hayranlığımı.. Ve yine bilirler ki benim diğer sevdam da moradır..

Hadi size bir kıyak yapıp başlık esintisi şarkıyı da ekleyeyim.. Tıklayın ve yazımı okurken dinleyin lütfen :)

Nam-ı diğer Purple olarak yazıyorum şimdi..

Önce sizleri ve tüm mor severleri bu güzel çiçeklerle karşılamak istiyorum.. Kimse kusura bakmasın, öğrencimin mor sevdiğim için bana getirdiği bu çiçekler, şimdiye kadar aldığım en güzel çiçekler..

Küçücüktüm, ufacıktım, suluboya yaparken kırmızı ve maviyi karıştırıp mor rengi elde ettiğimde babam hemen anneme işaret edip "gördün mü, bak kendi buldu" gibi cümleler söylemiş, ben de mest olmuştum :)

Sevdiğim bazı morları sizlerle paylaşayım istedim..

Özsütün çok sevdiğim ödüllü mor pastası.. Ağzınıza ilk aldığınızda köpüğümsü bir dokusu oluyor, çok güzel..


Mor renk sevdiğim için öğrencimin bana yazdığı şiir :

Dolap düzeltirken fark ediyorum ki, her şeyim mor..

Temizlik malzemelerim de mor ambalajlı olmalı..

Mutfakta eşyaların çoğu mor..


Gazlı içeceklerden çok hazetmesem de mor renk olduğu için zaman zaman içerim..

Menekşelerim.. bebeklerim..



Parfüm mor renkli.. Birkaç parfümde bir mutlaka bu.. Malesef benim öyle bir tane imza parfümüm yok.. Kokusuna bayıldığım bir sürü var çünkü :) Makyajda mor.. Bunlar o kadar çok ki, 2 kare yeter sanırım




En sevdiğim mor kombinlerimden :


Aynı gün öğrencim beni resmetmiş :)


Son şiir yine öğrencimden :


Bu da deli kızın çeyizi adını verdiğim projem.. Fikir Derya Baykaldan .. Delikli bir hırkanıza takılarınızı iliştiriniz..

Canım arkadaşımın yolladığı hediye paketi içinden çıkan şu mor taç, tam da sevdiğim tonu..


Yine hediye gelen bir kitap..

Peki mor sevenlerin sanatçı ruhlu ve aynı zamanda biraz da melankolik olduklarını biliyor muydunuz..

Peki ya şurada yazılanlara ne diyeceksiniz.. Ben şahsım adına hiç katılmıyorum.

Salı, Haziran 09, 2009

Pekmezli, Nesquikli, Yaban mersinli, Çikolatalı Kek

Tatlı bir şeylerle devam edelim değil mi..
Şimdi başkası olsa, bu keke afilli bir isim bulup, ne de güzel tanıtımını yapar :) Ama ben kendimi olduğum gibi buraya aktarmayı sevdiğim için kekin komik hikayesini anlatacağım..
Efendim, olay şöyle vuku buldu.. Geçmiş hafta sonlarının birinde akşam saatinde arkadaşımız aradı ve ertesi gün için bizleri pikniğe davet ettiler..
Henüz Cuma akşamı.. Ve genelde evde herşeyin tükendiği, ertesi gün alışverişe çıkılacak ve haftalık depolamanın yapılacağı bir zaman.. Alışveriş için de saat olarak artık çok geç..
Evde olanlarla güzel mini bir kahvaltı sepeti hazırladım.. İçime sinmedi bir de kek yapayım dedim..
Yine tüm malzemeleri çıkardım.. Amanın o da ne.. Evde bir gram şeker yok..
Küp şeker var ama şimdi kim uğraşacak onu blenderdan geçirmeye.. Ayrıca gürültü de olur..


Ne yapsam ne yapsam derken.. E hadi bu da şekersiz bir kek oluversin ne yapayım dedim..
Ben de pekmez koyarım, o şeker yerine geçer.. Şimdi düşünüyorum da keşke bal da ekleseymişim.. :)
Evde şeker yerine geçebilecek ne varsa koydum kekimin içine.. Toz nesquik, yabanmersini kurusu, pekmez ve mini çikolatalar..
Tüm bunları ekledikten sonra bir baktım ki, evde pudra şekeri varmış !!!!!
Neyse efendim, şeker yokluğundan doğan bu zengin malzemeli kek sonuçta nasıl mı oldu.. Bence güzeldi, kirpiye yavrusu nasıl görünürmüş bilirsiniz :))
Ama ertesi gün, piknikte arkadaşlar evlerine götürmek üzere de yanlarına aldılar, bilemiyorum yani :))




Malzemeler :

2 yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağına yakın nesquik ( kuru kullanacağız)
Yarım çay bardağı pekmez
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 portakal kabuğu rendesi
14 adet minik hobby çikolata ( bir tanesi 8 gr.)
Yarım su bardağı yaban mersini kurusu
2.5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
Yarım su bardağı pudra şeker

Sıvı malzemeleri ayrı bir kapta çırptım. Mikser falan kullanmadım, elde çırptım. Kuru malzemeleri ayrı bir yerde eledim. Hepsini bir araya getirip yağlanmış kek kalıbına döktüm, ısıtılmış fırında 150 derecede 50 dakika pişirdim.
Afiyet olsun..

Cimcime'ye...


Canım Arkadaşım..
Sabahtan beri gözlerim dolu dolu dolaşıyorsam ortalıkta ve bulunduğum ortam sebebiyle o iki damla yaş süzülemiyorsa gözlerimden bir türlü..
İçim sıkkın, boğazımda bir düğüm, yediklerim geçmiyorsa bir türlü..
Sesindeki o hüznü tüm tonlarıyla tekrar tekrar duyuyorsam beynimde..
Bil ki bu seni çok sevdiğimdendir..
Biliyorum, şu an bunları okuyacak halde değilsin..
Ama mutlaka bir gün okursun..
Senin için endişelenen, seni düşünen, ve ne istersen yardıma hazır bir dostun olduğunu unutma uzaklarda..
Bugünler geçecek, su akacak, yolunu bulacak..
Ve biz yine saçma sapan şeylerden bahsetmeye, gülmeye devam edeceğiz..
Cimcimem, güçlü ol.. Sana ihtiyacımız var..
Şans yanında olsun,
Seni çok seviyorum...

Pazartesi, Haziran 08, 2009

Çilekli Smoothie

Evet biliyorum, daha iyi fotoğraflayabilirdim ama idare ediverin artık.. Aşk-ı memnu'yu izlerken reklam arasında yaptım ve resimledim, zira sahne kaçırınca hoşuma gitmiyor hiç :)
İyi fotoğraf için tarifin orjinaline Yasemin'in sitesine tıklayın...
Ben de minik bir kaç değişiklikle ve arşivim için aşağıya aktarıyorum :

Malzemeler
(4 bardak için)
30 adet çilek
3 yemek kaşığı süzme yoğurt
3 top vanilyalı dondurma
3 çay bardağı süt
3 yemek kaşığı kaşığı bal
Fotoğrafta ki büyüklükte hazırlayacağımız her bir bardak için, malzemelerimizi derince bir kaba alıyoruz. Kullandığımız tüm malzemelerin soğuk olmasına dikkat ediyoruz. Blendırdan geçiriyoruz. Nane ve çilek ile süsledikten sonra isterseniz buz ekleyerek servis ediyoruz.
Afiyet olsun.

NIVEA DIAMOND TOUCH


Sitemin devamlı okuyucuları bilirler, denedim- paylaştım bölümünde beğendiğim şeyleri paylaşırım, kötü şeylerden bahsetmeyi sevmiyorum zira burada..

Bu ürünü çok büyük beklentilerle aldım demek ki kendime gülüyorum şimdi :)

Şıkır şıkırı süsü püsü sevdiğimden elmas gibi parlayacağım sandım ama parlamadım :)

Ama kokusu çok güzel, ona laf yok !!

Kullananlarınız var mı bunu..

Narita...

Narita blogunda eğlenceli bir mac giveaway düzenliyor. Çekilişine katılmak için blogunun izleyicisi olmak gerekiyor ve de şu soruyu cevaplamak :Terkedilmiş bir adaya gönderileceksiniz ve belirtilen miktardaki parayla hangi kozmetik markasını seçeceğinizi belirtmeniz..
Ayrıntılı bilgi burada..


Cumartesi, Haziran 06, 2009

Cepa'da sergi, Body Shop ve Hotiç indirimleri..

Ankara Olgunlaşma Enstitüsü'nün takı sergisi çok güzeldi..

Bir mor delisi olarak buna bayıldım elbette..


Burayla ilgili de küçük bir anım var, değinmeden geçemeyeceğim :) Enstitüye takı tasarımı ve kuyumculuk kursu için kayıt yapmaya gittiğimde, beni baştan aşağıya süzdüler ve olabilecek en nazik şekilde, bu kursları işi olmayan kişilere meslek edindirmek amacıyla açtıklarını, benim zaten bir meslek sahibi olduğumu.. Yani bir kişinin hakkını yiyeceğimi ima ederek, zaten bu konularda haddinden fazla duyarlı olan beni kayıt yaptıramadığım için büyük bir hayal kırıklığı ile oradan ayrılarak; sonucunda ilk gördüğüm dükkandan bir sürü takı malzemeleri ve kitapları ile eve dönmemi sağlamışlardır :)

Bir süre "Haziran Gecesi" etkileriyle çok muhteşem !! takılar tasarladıktan sonra bundan da sıkıldım tabii :)

Body Shop sever misiniz.. Kendimi şekerci dükkanına girmiş çocuklar gibi hissettiğim yerlerden biri..



Body Shop'ta body butter ve bazı yan ürünlerinde 2 al 1 öde kampanyası var, ilgilenenlere duyurulur..

Hotiç'ten aldığım bir ayakkabıda 2 kere sorun çıktı ve firma hatayı kabullendi, yeni bir ayakkabı seçmemi istediler :)

Sağda yeşil olanın kremi şu an benim.. Ayrıca %40 indirim var ama hiçbişey kalmamış malesef..



İyi hafta sonları..

Perşembe, Haziran 04, 2009

Yoğurtlu Patlıcan Salata


Patlıcanlı herşeyi çok severim..
Bu tarifim de, vakti az olanlar için. Patlıcanları saatlerce közleyecek vaktim yok benim. Ama sizler közleyebilirseniz ne mutlu :) Açıkçası ben çok bariz bir lezzet farkı görmedim aralarında.

2 kişilik..
Malzemeler :
2 patlıcan
3 dolu yemek kaşığı yoğurt
2 diş sarımsak
Tuz, zeytinyağı

Patlıcanları mikrodalgada 4.5 dak. bir yüzünü 4.5 dak. diğer yüzünü, yani toplam 9 dak. da közledim..
Kabuklarını soydum ve bıçakla ince doğradım. Tuz, ve sarımsakla iyice karıştırdığım yoğurtlu karışıma patlıcanları da ekleyip harmanladım..
Tabakta üzerine biraz zeytinyağı gezdirdim.
Afiyet olsun..

Salı, Haziran 02, 2009

Peynirli Semizotlu Fırın Makarna

Bu yemek de sağlıklı, diyet kategorisine girebilir diye düşünüyorum.

Malzemeler :

500 gr. kabak (rendelenmiş)

1 demet semiz otu (Küçük doğranmış)

1 su bardağı galeta unu

1 çay bardağı bulgur

2 soğan rendesi

1 kahve fincanı zeytinyağ

2 diş sarımsak

3 yumurta

Yarım demet maydonoz

Tuz, karabiber

Kaşar rendesi, pul biber

Haşlanmış kesme makarna


Bir kaba, yumurtaları kırıp, sarımsakları ekleyip karıştıralım. Sırasıyla tüm malzemeleri de ekleyip karıştıralım. Isıya dayanıklı bir kabı yağlayıp karışımı yayalım. Fırını 170 derecede ısıtalım. Kek gibi pişirelim. Pişince çıkarıp kaşar ve kırmızı biber serpelim. Dilim dilim servis edelim.
NOT : Pazı, ısırgan, ıspanak v.s de kullanılabilir.